Değiştirme Gayreti İle Yazılmış Yazılar - Grafolojibilirkisi

İçeriğe git

Ana menü:

Grafoloji Eğitimleri Hakkında
Son günlerde  bazı özel kuruluşlarca açılan Grafoloji eğitimine katılarak 6 gün, 15 gün ve 21 gün gibi eğitimler neticesinde alacakları belge ile Mahkemelerde bilirkişilik...


CMK 67. Madde ve HMK Md.293/1
MK 67. Madde 6. bendindeki “Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi ...


Özel Bilgilerde Dolandırıcılık
Cep telefonu hattı alırken, herhangi bir yere nüfus cüzdanı fotokopisi bırakırken dikkatli olmanız gerekiyor...



DEĞİŞTİRME GAYRETİ İLE YAZILMIŞ YAZILAR

 
Zanlı sıfatıyla mukayese imzasının tedarik edilmeye çalışıldığını kavrayan ve kendisinin de dava konusu belge üzerinde yazısı bulunan şahıs, suça iştirak ettiğini iyice idrak eder ve huzurda alınan mukayese yazısından kendisinin kimliğinin açığa çıkmasını önleme eğilimi içerisine girer. şüpheli şahıs bu esnada tedirgin bir psikoloji içerisine girer, bocalama safahatı, anlak seviyesi düşüşü, ısıya maruz kalınmadığı halde vücut ve yüz bölgesinde terleme görülür. Kendisinin böyle bir vakaya karışmadığını inkar edercesine ve özgüveninin yerinde olduğunu, masum olduğunun kabullenilmesinin gerektiğini vurgularcasına yavaş ve ağır hareket etmeye çalışır. Huzurda alınan mukayese yazısını da değiştirmeye gayret eder.
 
Ancak, mukayese yazının bir bütün olarak ele alındığında harf karakterlerinde, form ve yayılma aralığı, birbirlerine bağlanışları, noktalama ve sedil işaretlerini yapılış ve konumu, yuvarlak harf ve rakamların başlangıç ve bitimi, vb. farklılıklar bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ve karşılaştırmalar ile tespit edilir ve zanlı kimliği açığa çıkarılır. Yazılar çoğu zaman parmak izi gibidir. Kimliğinin açığa çıkmasını önlemek neredeyse imkansızdır.    
 
Dava içeriği doküman genelde tehdit, şantaj, menfaat temini veya iftira niteliği taşır. Ayrıca bu tür dokümanlar kağıt, mukavva, vb. çeşitlilikten başka duvar, cam, yazı tahtası, kapı gibi objeleri de kapsar.
 
Hiçbir adli grafoloji uzmanı el yazısı incelemesi yaparak, yazıyı yazan şahsın ırk, cinsiyet,  kilo, yaş gibi konularda kesin bir yorum getiremez. Ancak, yazıyı yazan şahsın zihinsel ve duygusal durumları ile ilgili ilginç ipuçları verebilir.
 
Bunlar genelde isimsiz, çirkin iddia ve aşağılayıcı mektup içeriği taşıyan dokümanlar ile şantaj ve fidye talebi olan dokümanlarda görülür. Bu tür dokümanı düzenleyen şahsında bencil eğilimleri hakkında bir fikir sağlayabilir.
 

Kötü niyetle ve çalışılarak değiştirilmiş yazı ve imzalar

 
 
Adli doküman incelemelerinin en yaygın bölümünü oluşturan yazı ve imzalar, hangi şahıs tarafından yazının yazıldığının ya da hangi şahıs tarafından imzanın atılmış olduğunun tespitinden ibaret hususlardır.

 
 
Haksız menfaat temin etmek isteyen şahısların, hukuku yanıltmaması ve sade vatandaşın yargıya olan inancının kırılmaması için asıl doğrunun ne olduğunun ortaya çıkartılması amaçlanan hedef olmalıdır. Dolayısıyla adli mercilerce verilen kararların, masum şahıslar açısından beklentisi hayal kırıklığı olmamalıdır. Bu masum vatandaşların maddi ve manevi kayıplara uğramaması için kötü niyetle yazılarını ya da imzasını çalışarak değiştirmeye çalışan şahısların eli ürünü olup-olmadığının tespiti oldukça önemlidir. Bu yazı ve imzaların bulunduğu belgelerin geneli, intihar, tehdit ve cinsel içerikli yazılar ile insanların ticari ilişkilerinde kullandıkları çek, senet ve kontrat gibi dokümanlardan oluşmaktadır.

 
 
Özel ya da tüzel kişilerin ticari işlemlerindeki saygınlığı yitirmemesi için imzanın doğru atılması (kişinin ad ve soyadını el yazısı ile yazması) gerekir. Böylece imza işlem gören tüzel kişilikler tarafından tanınmış olacak ve yanlış bir eyleme müsaade edilmeyecektir.
 
 
İmza kişinin tanınmasında kimliğinin tespiti için parmak izi kadar önemli bir faktördür. Kişi beyinden gelen emirleri kol ve bilek yardımıyla resmederek aslında iç dünyasındaki kaligrafi ve karakteristik yapıyı yansıtır. Kişinin kendine has bu özellikleri bir başkasının taklit etmesi nerdeyse mümkün değildir. Yeter ki şahıs imzanın tanımındaki vasıflara uygun imza atmış olsun.
 
 
Yazılarda da imzada olduğu gibi birtakım unsurlar göze çarpar. Kağıdın yüzeyindeki genel görünüme bakıldığında bir çok bulgu elde edilebilir. Sol aşağı, sağ aşağı yatık şekilde yazılmış olabileceği gibi, Bazı harf karakterlerini iki, üç değişik biçimde tersim etme, ya da harf karakterlerinden bazılarını büyük harfle yazma yine değişik bir stil olarak büyük harf karakteri ile yazılmış kelimenin içinde küçük harf karakteri ile resm etmek bir itiyadi özelliktir. Noktalama işaretlerini de doğru yerde kullanmamak ya da gereksiz yerde noktalama işareti kullanma da itiyadi özellikler içine girer. Yazılarını değiştirmeye çalışan kişilerin gayretleri genel de boşa çıkar bunun adli grafoloji uzmanlarınca fark edilmesi çok zaman almaz. Bu değiştirme çabalarında harflerin birbirine bağlantılı yazmaları, birbirine yakınlıkları, yükseklikleri çabucak ayırt edilir. Şahıs eğitimli biriyse ya da adli bir vakada bu anlatılanların manası kavramış biriyse yazılarını farklı yazmaya çalışacaklardır. Bu eğilimleri genelde yavaş hızdan yoksun, baskı (kaleme uygulanan basınç) derecesi düşük, kendilerine düşünme payı ayırarak yuvarlak harfleri saat istikametine göre değiştirmeye çalışacaklardır.

 
 
Huzurda alınan bu tür yazı ya da imza örnekleri alınması esnasında en önemli görev ilgili mahkeme ve savcılık kalemlerine düşmektedir. Kişinin düşünmesine, kurgu yapmasına izin verilmemelidir. İncelemeye konu belgenin üzerindeki yazılar büyükse büyük harf karakteri ile küçükse küçük harf karakteri ile rakamlar ihtiva ediyorsa aynı rakamların tersim edilmesi istenilmeli ve asla belgenin aslı şahsın önüne konulmamalıdır. İncelediğim binlerce örneklerde gördüm ki; şüpheli şahısın önüne tetkik konusu yazı ya da imza konulmuş şahıs aslında masum, niçin çağrıldığını neden mukayese yazı ve imzasının alındığını bilmiyor bile. Önüne konulan yazıyı ya da imzayı tersim etmeye çalışıyor. Böylece görevini yaptığını zannediyor. Bu türden bir vaka geldiğinde yazı ya da imzanın inkar kastıyla tersim edilmiş izlenimi yaratıyor. Bir süre mikroskop altında yaptığım incelemelerde bu yazının ya da imzanın şahsa ait olmadığı yanlış yönlendirilmiş olduğunu görüyorum. Bunun tam terside karşıma çıkan vakalardır. Kişi asıl faildir önüne tetkik konusu belge konulmuş belgede kaligrafik rakam ve harfler mevcut iken şahıs aynı rakamları yazmaktan imtina ediyor ve farklı rakamlar yazıyor. Büyük harfle yazma itiyadi özelliğinin belli olmaması için küçük harf karakteri yazıyor. İmzasındaki bazı el kaldırma buklesel özellikleri yatay çekilişleri değiştirmeye çalışıyor. Oysaki Huzurda alınacak yazı ve imzaların nasıl alınacağı çok iyi bilinmesine rağmen zaman mevhumu yokluğundan şikayet eden memurlar görevini aksatmakta daha büyük zaman kayıplarına sebep olmaktadır. Tabiî ki adalet beklemez, ancak adalet acele tecelli etsin diye de mukayeselerin yanlış alınması bir bahane olmamalıdır.

 
 
Kötü niyetli yazı yazma ve imza atma niyetine bürünenler yeni bir stil geliştirir. Bu yeni geliştirilen stil alışılmış iradenin dışında insan alışkanlıklarının dışına çıkabileceği varsayımını da akla getirir. Ancak eski stil alışkanlıkların yeni stil yazımı etkileyebileceği ve bazı alışkanlıkların yeni stil yazımda da görülebileceği mümkündür. İnsan beyni o kadar gelişmiştir ki yeni yazı ya da imza stilinde her el hareketi için insan kendini aşırı zorlar ve yeni oluşması gereken el hareketleri için duraksamalar, el kaldırmalar, baskı ve hız düşmesi, mükerrer kalem hareketleri gözlemlenir. Bu türden başarılı olabilen kişiler nadiren görülebilirken başaramayan hemen tespit edilebilen yazı ya da imza değişikliği yapmaya çalışanlarda görülebilmektedir. Bu kişilerin adaleti yanıltmamaları için samimi mukayese yazı ve imzaları temin edilmeye çalışılır. Burada da görüldüğü gibi daha büyük bir zaman kaybı yaşanır.
 
Follow Me on Pinterest
 
İçeriğe dön | Ana menüye dön